Hasan Ali Kaldırım Fenerbahçe'de !

Fenerbahçe , Kayserispor'un genç sol bek oyuncusu Hasan Ali Kaldırım ile 4 Milyon Euro + bir sene Ertuğrul Taşkıran'ı kiralık vererek anlaşmaya vardı. 

Geçen sene Reto'nun oynadığı , slo bekte kendisine başarıalr diliyoruz. Şahsi düşüncelerime gelirsek; Hasan Ali Kaldırım'ın -eğer kendini geliştirebilirse- yeni bir Gökhan Gönül etkisi yaratarak formayı uzun yıllar taşıyabilir. Özellikle ilerki senelerde yabancı kontenjanında daralmaya gidecek Türkiye'de muazzam bir transfer. Eğer Stoch ile anlaşabilirse Fenerbahçe için çok yararlı bir transfer olacaktır. Tekrardan camiamıza hayırlı olsun.

Bu yazıyı burda bitirirken Hasan Ali geldikten sonra muhtemelen vazgeçilen Reto Ziegler unutmasın ki: "Çubuklunun hakkını verenler unutulmaz !" . Bir daha ki yazımda görüşmek üzere seni unutmayacağız Reto ! 

Fenerbahçe - Galatasaray | Süper "FİNAL" !

Yarın tüm Türkiye'nin kalbi Saraçoğlu'nda atacak. 2011-2012 sezonu şampiyonu yarın belli olacak. Fenerbahçe'nin mutlak galibiyet alması lazım. Diğer taraftan 1 puan kaybı bile Fenerbahçe'nin şampiyonluğu kaybetmesi anlamına geliyor.

Fenerbahçe Futbol Takımı bu sene iki kupada da final oynama başarısı gösteriyor. Onların tek parolası "2 maç 2 kupa !" . Rakip takımın önemli bir eksiği bulunmazken Fenerbahçe'nin Alex ve Sow gibi iki çok önemli oyuncusu büyük ihtimal yedek klübesinde olacak. Fenerbahçe'nin şüphesiz en büyük kozu ileride Stoch geride ise Volkan olacak. Bu maçta Dia-Stoch ikilisinin görev alması gerekir özellikle Dia'nın hızlı koşularına çok ihtiyacı var Fenerbahçe'nin ama yerin Mehmet Topuz düşünülebilirse de gerek mücadelesi gerek hırsıyla onun kadar etkili olabilir. Onun dışında Gökhan Gönül'ün de ufak bir sakatlığı bulunuyor. Umarım oynar çünkü bu maç ona her zamanki gibi çok ihtiyacımız var.

Şu ana kadar rakibimizin taraftarları ve futbolcularının kullandıkları bir cümle vardı "Play-off olmasa şampiyonduk" diye. Mantıken tabiki haklılar fakat şöyle bir durum daha var eğer play off olmasaydı fikstür bu kadar sıkışık olacakmıydı ? Genel olarak fark ettiyseniz Fenerbahçe bütün puan kayıplarını (BJK VE GS derbileri de dahil) hafta içi yaptı. Eğer her hafta 1 maç olsaydı Fenerbahçe bu kadar puan kaybedecekmiydi ?

Bu yazı da sona doğru gelirken şunları söylemek istiyorum; Fenerbahçe ister yensin ister yenilsin hatta isterse iki kupayıda kaybetsin , hiç önemi yok. Onların bu sene gösterdikleri mücadele yeter. Onlardan tek arzumuz bu maç Fenerbahçe gibi oynamaları , Fenerbahçe ruhuyla oynamaları o zaman gerisi gelecektir zaten. Başkanımızın dediği gibi "ZAFER İNANANLARINDIR !"

Fenerbahçe Yıkılmaz !

Bu yazımda 2 konudan bahsedeceğim 58. madde ve Fenerbahçe'nin şu an sportif anlamdaki durumu.

Pazartesi günü basın toplantısı düzenleyerek 58. maddenin değiştiğini açıklayan Türkiye Futbol Federasyonu'na tepkiler gelirken bu tepkiler içerisinde en dikkat çeken Trabzonspor.

Bildiğiniz gibi 58. madde de en ağır ceza "-12" puan ile lige başlamak olarak değiştirilince. Galatasaray başta olmak üzere Trabzon,Bursa gibi klüpler yasanın değişmesini hiddetle eleştiriyor. E Galatasaray'ın bu tutumu gayet normal ne de olsa ezeli rakibinin en ağır ceza ile yargılanmasını istiyor -suçu olmadığı halde- . Peki Trabzon'a ne oluyor burada ? 58. madde değişsin diye oy kullanan Trabzonspor başkanı Sadri Şener değil miydi ? Kupayı alamayacaklarını anlayınca neden böyle geri vites yaptılar diye merak etmiyor değil insan.

Bu tür, bir dediği diğer dediğini tutmayan insanları bıraktıktan sonra şu an Fenerbahçe'nin durumuna bakmak istiyorum. Fenerbahçe bu süreçte , 3 Temmuz 2011 tarihinden itibaren ne kaybetti , ne kazandı ? Birliktelik kazandı en önemlisi bu. Kaybettiği hiç bir şey yok işte onları zedeleyen de bu Fenerbahçe'nin eski gücünden hiç bir şey kaybetmemesi aksine kazanması.. Yavaş yavaş spor dallarına baktığımızda ise ;

Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımı : Son 5 senede çok iyi bir çıkış yakalayan Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımı bu yükselişini sürdürdü. Bu sene Fenerbahçe ve Türkiye için voleybolda çok büyük bir adım atarak Avrupa Kadın Voleybol Şampiyonlar Ligi'ni kazandı. Zaten bu kupa 2 kere elimizden kaçmıştı. Ligde ise -yanlış hatırlamıyorsam- 3. olarak bitirdi. Bu seneye kadar 3 kere üst üste şampiyonluk serisi vardı.

Fenerbahçe Erkek Voleybol Takımı : Aroma Erkekler Voleybol Ligi'nde şampiyon değişmezken Fenerbahçe takımı burada 3 kere üst üste şampiyonluk serisi yakalamış oldu. Ayrıca Voleybol Erkekler Süper Kupası ve Teledünya Türkiye Kupası'nı kazanarak 3'te 3 yapmış oldu.

Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı : Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi'nde şampiyon değişmedi ve Fenerbahçe Kadın Basketbol takımı 7. kez üst üste şampiyonluk yaşamış oldu. Ayrıca Avrupa'da Kadınlar EuroLeague'de Avrupa 4. oldu.

Şu ana kadar 2011-2012 sezonu biten spor dallarında durum böyle. Şu an devam eden spor dallarında ise durumlar şu şekilde ;

Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı : Fenerbahçe Ülker bu sene geride kalan sezonları arattı. Belki yaşanan olaylar yüzünden çok iyi transferler yapamamasına da bağlanabilir bu olay. Ama normal sezon 6. bitirerek play-off lar da Beşiktaş ile eşleşti. Ayrıca EuroLeague'de TOP 16'ya kalma başarısı gösterdi. Ömer Onan'ın sakatlığı ve bir kaç oyuncunun formsuzluğu takımı aşırı etkiledi. Ben yine de Fenerbahçe Ülker'in en azından bu sene final oynamayı hak ettiğini düşünüyorum. Umarım oynar ve kupayı alırız. Fakat gelcek sezon takımda büyük bir revizyon yapılması gerekebilir.

Fenerbahçe Futbol Takımı : 3 Temmuz'dan bu yana hak etmediği olaylar yaşayan Fenerbahçe Spor Klübü ' nün belki de en etkilenen şubesi oldu futbol takımı. Sezon başında Emenike,Niang,Santos,Lugano gibi as oyuncualrını kaybeden Fenerbahçe Futbol Takımı onları yerini doldurabilecek kadar iyi oyuncular alamaması yüzünden sezona pek iyi bir başlangıç yapamadı. İlk yarının ortaların da ise forvet sıkıntısı ortaya çıkınca M.Sow Fenerbahçe ile anlaştı. Şampiyonlar Ligi hakkı elinden alınan Fenerbahçe diğer katıldığı iki kupadan Türkiye ve STSL ' de dolu dizgin gidiyor Şu an. Volkan'ı ile,Alex'i ile,Stoch'u ile,Semih'i ile devre arası takıma katılmasına rağmen Sow'u ile, Gökhan'ı ile bu günlere geldi. Belki geçen sene takımda gelecek sezon düşünülmeyen oyuncular as oldu ve o kutsal forma için sonuna akdar savaştı. Şu an Zıraat T.K.'da Bursaspor ile final oynayacak , Süper Final'de ise Galatasaray'ın 2 puan gerisinde bulunuyor. Bütün oyuncular da tek düşünce ; "2 kupayı da Aziz Yıldırım'a götürmek"..

Kısaca, Fenerbahçe geçen sezon neredeyse , ne kadar yara aldıysa alsın , hala orda ve daima destek veren büyük taraftarı arkasında oldukça da başarılarına başarı katacaktır.

Fenerbahçeli Olmak

Fenerbahçeli olmak, nefes almak gibi, yaşamak gibi, canım gibi...

Fenerbahçeli olmak çubuklu formayı görünce gözlerinin dolmasıdır.

Fenerbahçeli olmak onu derinden ve her şeyden üstün tutarak yaşamaktır.

Bütün hayatını Fenerbahçe'ye göre planlamak demektir.

Hiçbir maddiyat beklemeden yeryüzündeki tek taraflı en büyük aşktır o.

Fenerbahçeli olmak, aynı düşünceye sahip olan kişilerle duygularını paylaşmak anlamına geliyor.

Fenerbahçeli olmadan bu sevgi anlaşılmaz, Fenerbahçe olmadan da hayattan zevk alınmaz bilen bilir.

''Haykıracak nefesim olmasa bile, Ellerim uzanır olduğun yere, Gözlerim görmese de bulurum yine, Kalbim durmuşsa inan çarpar seninle.''

Niyesini bir türlü söyleyemeden kendini adamaktır.

Fenerbahçeli olmak

İNATÇI OLMAKTIR, DİMDİK DURMAKTIR.

Şike Senaryosu !

3 Temmuz 2011 tarihinde şike soruşturması adı ile başlayan bir dava görülüyor bu aralar. Aslında buna bir senaryoda diyebiliriz. Aziz Yıldırım'ı belki de FENERBAHÇE'yi bitirme senaryosu. İlk zamanlarda özellikle çoğu medya kuruluşunuda arkasına alan bu senaryo şu ana kadar çok güzel oynandı ve oynanıyor. Büyük ihtimal temmuz ayına kadar devam edecektir.

Hiç bir suçu olmadığı halde neredeyse 1 yıl içerde geçirmiş olacak bu insanlar. Aslında kendi görüşüme göre bu Fenerbahçe'yi bitirme operasyonuydu. Bunu da Aziz Yıldırım'ı ortadan kaldırarak yapacağını düşünen bir zihniyet sanırım 25 milyon taraftarı unuttu. O günden bu güne bırakın desteğin azalmasını , tam tersine kat kat arttı. Çoğu takım maça 30.000 kişi (erkek,kadın,çocuk) zor bulurken Fenerbahçe 50.000 kadın veçocuğu bir maçta bir araya toplayabilen bir takım haline geldi. Bu senaryoyu yazanlar bize zarar vermediği. Birlik ve beraberliğimizi arttırdı sadece.

İddianamede 14 maçta şike yapılmış, teşvik primi vb. olayları konu alıyor. Kezâ aynı haberlere medya da yer veriyor. Şu an soruyorum bu 14 maçta kim içerde ? Kız kardeşine araba aldığı idda edilen -kız kardeşi olmayan- Korcan mı ? Yoksa Ümit Karan mı ? İbrahim Akın mı ? Hangisi içeride ? 

Birde görüntüler varmış. Basına sızdırıldı çoğu görüntü. "Bu görüntüleri çeken kadar suç üstü yapmak akıllarınıza gelmiyor mu ? Zor mu bu kadar ? " dediğimiz zaman siyasi boyut giriyor devreye. Hele seçimlerden önce baştakiler böyle iş yapar mı ? Yapmaz tabii ki de. 

Son olarak sanırım 30 Nisan'da da Aziz Yıldırım'ın çıkacağını düşünmüyorum. Çıkamaz, çıkarmazlar. Böylece Aziz Yıldırım mayısta ki kongreye aday olsada kurallar gereği adaylığı geçerli sayılmayacak ve büyük ihtimal onlardan biri -ki isimini burada vermek doğru olmaz- Fenerbahçe başkanlığına adaylığını koyacak. Seçilir mi seçilmez mi orasını bilemeyiz fakat şuan ki durum bu senaryoyu çıkaracak derecede. 

Burda yazının sonuna geliyorum. Buraya kadar okuyan varsa -ki inanıyorum vardır- gözlerinden öperim. :) . Yazıyı burda bitirirken rahmetli İslam Çupi'nin meşhur sözü ile bitirmek istiyorum; "Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz"

5678648. blogum oldu sanırım bu :) Bu sefer tutmasını ümit ediyorum. Bu blogda Fenerbahçe başta olmak üzere Avrupa'dan ve ülkemizden spor haberlerinedde yer vereceğim. İlerki yazılarımda görüşmek üzere :)